27 Nisan 2009 Pazartesi

Yaşamın ve Ölümün Ötesinde

Hepsinin olacağını biliyordu, yeterli dayanağı yoktu, beyninin kalbine zincir vurmasını izledi. Düşmanının onun önünde olmasının da bir anlamı yoktu, çünkü tek anlamlı olan onun oraya ulaşmasıydı, orda yaşayacaklarıydı. Düşmanının tek rolü onun sevgilisini de beraberinde götürmesiydi.

Uzunca zaman bir bulmacaya baktılar, pek zeki gözükmeyen memur söyledi bunun bir harita olduğunu. Kütük kadın yanık motor yağıyla karakola geldi, ajan teşekkür etti ve ona yağı sordu, o da kocasının dediğini söyledi, "Bu yağ bir geçidi açıyor".

Artık herşey anlaşılıyor, geçidin yerini buldular. Ayak izlerini takip ediyorlar, ki düşmanı ve sevgilisi ondan önce geldiler, geçitten geçtiler. Ajan şerifi durduruyor, tek başına olması gerektiğini söylüyor. Ajan devam ediyor, incir ağacını ve çemberi buluyor. Şerif de gizlice izliyor onu, ajan ilerliyor, ilerliyor, geçit açılıyor, kırmızı perdeler, ilerliyor, ajan kara locaya giriyor, geçit kapanıyor.

Rüyasındaki odada şimdi. Bir şarkı duyuluyor. "İncir ağacının altında". Koltuklar, boş zemin, kırmızı perdeler. Ve cüce perdenin arasından içeri giriyor. Kırmızı perdenin önünde bir şarkıcı bu şarkıyı söyleyen. Onu izliyorlar. Şarkı bitiyor, şarkıcı kayboluyor. Ajan koltuğa oturuyor, cüce de hemen yanında. Kara locada varlıklar bir garip konuşuyor. Cüce konuşmaya başlıyor. Arkadaşlarının da burda olduğunu söylüyor. Laura beliriyor cücenin yanında. Onu yine göreceğini söylüyor, sonra kayboluyor. Uzun boylu tanıdık garson kahve ikram ediyor ona, sonra dev gözüküyor onun yerinde. Kahve gerçekliğini kaybediyor. "Ateş benimle yürü". Her tarafta ateşler. Korkunç bir çığlık. Oda loşlaşıyor, gitme zamanı.

Koridordan geçiyor, yine aynı oda. Geri dönüyor, yanlış yön. Burda her koridor, her oda aynı yere çıkıyor. Hastalıklı, korkunç bir arzu, bir gülüş. Cücede vuku buluyor ama kime ait olduğu belli. Diğer kız görünüyor. Kuzenimi izle diyor. Koridoru geçiyor, odaya giriyor. Oda boş. Sonra cüce görünüyor. "Doppelgänger". Gözler de sese katılmış, ferleri gitmiş. "Bu arada". Laura, farklı bir halde. O çığlıkları atıyor, ajana doğru koşuyor. Dehşet saçıyor. Ajan kaçıyor.

Koridor ve oda. Farkediyor ki kanıyor. Kanını takip ediyor. Odada o ve Caroline yerde kanlar içinde. Onun görünce içi titriyor, "Caroline" diyor. Ama yerden Annie boğazı kanlar içinde kalkıyor. Birşeyler anlatmaya çalışıyor. Kayboluyorlar ve ajan yine odaya giriyor. Annie çıkıyor karşısına. Onu kimin öldürdüğünü bildiğini söylüyor, "kocamdı" diyor. Ajan anlamıyor. Derken "Annie kim?" diyor Caroline. Ve Caroline da gidiyor, Laura geliyor. Laura çığırmaya başlıyor, ajan irkiliyor. Sıra Earle'de. "Dale Cooper". Annie için ruhunu istiyor. Ajan kabul ediyor. Earle onun karnına saplıyor. Ajan düşüyor. Ateşler her yerde. Ajan kalkıyor. Karşısında Bob iğrenç arzusu, korkunç kahkahasıyla Earle'ün başında. Earle bağırıyor ve bağırıyor. "Be quiet". "Be quiet". Diyor ki, "o senin ruhunu alamaz". Bob Earle'ün ruhunu alıyor. Ajan odadan çıkıyor. Sonra koşarak giriyor, Bob'un yanına geliyor, Bob gibi şeytani kahkahakar atıyor, gözünün feri gitmiş. Doppelgänger. Ajan odaya sürekli giriyor, çıkıyor ama artık kendi kendini kovalıyor. Kendi kendinden kaçamıyor.

Şerif ağaçlıkta perdenin belirdiğini görüyor. Koşarak beyaz çembere yaklaşıyor, Dale'i ve Annie'yi kanlar içinde buluyor.

Great Northern oteli. Ajan yatakta. Şerif ve doktor başında. Uyanıyor, ilk Annie'yi soruyor. Hastanede olduğunu ama iyileşeceğini söylüyorlar. Dişlerini fırçalaması gerektiğini söylüyor. Kalkıyor. Onlara dönüp tekrar ediyor. Onlar da onaylıyor. Banyoya giriyor. Macunu eline alıyor. Lavaboya boşaltıyor. Yüzünde garip bir ifade beliriyor. Gerileyip birden aynaya kafa atıyor. Aynadan içindekileri görüyoruz. Bob ruhuna sahip olmuş. Kanlar boşalırken o pis sırıtış yüzünde beliriyor.