23 Mart 2009 Pazartesi

İnsanları Mutlu Ediyoruz!

Herkes eğleniyor, herkes ağlıyor, herşey sadece devam ediyor, kimse aslında niye olduğunu anlayamıyor, bu iş böyle gidiyor. Sıradan insanların mutsuz, kaos içinde, sıkıntılı, arayan ama özgür olan ruhları ekranda. Bittiğinde, insan büyük kudret biçtiği varlığının aslında ne kadar aciz olduğunu görüyor. Etten ibaret vücut ruhu temsil edemiyor. Burada da vücutlar perişan halde, ama zaten ruhlar bitkin, vücuda çok mu?

Hikayenin adı "Böse Zellen". Yani Özgür Radikaller. Alman yapımı 2003 tarihli. Odakta anne, eş, kardeş, arkadaş Manu var. Manu uçak kazası yapıyor, zor kurtuluyor, Andrea'yla kaçamak yapıyorlar, ordan kurtulamıyor. Sonra daha çok etrafındakilere yoğunlaşıyoruz. Andrea anaokulu öğretmeni. Diskoda delicesine dans ediyor, türlü kişiyle yatıyor, biraz düzene geçmeye bile çalışıyor, ama olmuyor. Sonunda kendini uçuşa geçerken buluyor. Lukas Manu'nun kardeşi. Fraktallar, karadelikler, kaos dünyası. Anlatıyor, araştırdığını söylüyor, belki o da bilgisayar monitörü başında fraktallar sonsuza giderken kayboluyor. Sandra çareyi terapilerde arıyor. Bir aile çiziyorlar orda ona. Lukas'ı konuşuyorlar. Lukas çok heyecanlı onun yanındayken. Konuşuyor ve konuşuyor. Sandra'da hep dinliyor. Bu arada Sandra'nın annesi kilise korosunu, evinin karşısındaki polis Karl'ı seçiyor. Ama Karl onu seçmiyor. Bir de çocuklar var, Lukas'ın öğrencileri. Manu'ya çarpanlardan biri de onlardan. Gabi felç geçiriyor, Kai hep af diliyor. Bol sivilceli ve koca götlü Patricia da olanları hep tek başına uzaktan izliyor. Diğer çocuklardansa çok daha temiz bir ruhu o taşıyor, sonunda da bununla Kai'ye ulaşıyor.

Bu insanların hepsi dışarıda kalmış. Bir döngü devam ederken onlar entegre olamamışlar, birşeylerin peşindeler ama ulaşamıyorlar da. Sessiz görüntülerde ruhlarının vücutlarına dışavurumunda görüyoruz yaşadıklarını. Pek birşey demiyorlar, iki kelam ediyorlar o da günlük (demeseler de biliyoruz zaten). Onların yaşadıklarından kendi yaşadıklarımıza ulaşıyoruz sanki. Düzene ne kadar entegre olduğumuz, burada ne işimizin olduğu, tütünü ciğerlerimize çekerken ki hallerimiz, ve soyutlanıp uçuşa geçtiğimiz anlar.

Not 1 : Filme cnbc-e'de rastlamıştım, normalde hayatta bir filme ortasından girmem ama Lukas'la Sandra'nın vedalaştıkları sahne çok etkileyici geldiği için devam ettim. Bu akşam da önceden edindiğim filmi tekrar izledim.

Not 2 : Filmden resim olarak ekleyebileceğim üç etkileyici kare vardı: Lukas'la Sandra'nın vedalaştıkları sahne, Andrea'nın karların üzerine uzanması, Andrea ve Yvonne'un yağmur altındaki son sahnesi. Son sahneyi seçtim, ama üçü de birbirinden güzel kareler.

Not 3: "İnsanları Mutlu Ediyoruz!" = "wir machen sie glücklick!". Andreas'ın çalıştığı yerde göze sürekli çarpan afiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder